Eriğin çiçekli dalı
Kendini kıran adama
Uzatıyor kokusunu.
To the one breaking it ---
the fragrance
of the plum.
Chiyo-ni /Kaga no Chiyo (1701-1775)
Ekşisözlük'teki
bir yazıdan öğrendiğime göre,
Roland Barthes, 'Romanın Hazırlanışı'
adlı kitabında Haiku'nun çözümlemesini/incelemesini yapmış. Bu Japon
şiirini yazabilmek için sadece doğru hece ölçüsünü tutturmak yeterli
değilmiş. Bu düşünce ile de her üçlüğün Haiku sayılamayacağını, içerik
ve biçimle ilgili daha başka nitelikler barındırması gerektiğini,
Haiku'nun doğu düşüncesinin tam bir özeti olduğunu, batı şiiri gibi
eğreltilemelerle boğulmadığını hatta bu biçimin eğretileme ne
bilmediğini, her şeyi kendi içinde anladığını ve öyle yansıttığını,
zaman, mekan ve hava durumuna/mevsimlere çok daha duyarlı olduğunu ve
bunları sadece bir motif olarak kullanmaktan daha çok şiirin özünü
oluşturan şeyler olduğunu, Haiku'nun aslında batı edebiyatındaki romanın
özünü çok iyi kavradığını, bunu çok konsantre bir biçimde yaptığını,
olabilecek en kısa anın, olabilecek en yalın şekilde hissettirildiğini
ama bunu yaparken betimlemeden çok daha başka yöntemler geliştirdiğini
ve bunun batı edebiyatına ne kadar uzak ve belki de yaratmanın batı edebiyatına nazaran çok daha zor
olduğundan bahsetmiş.
Barthes, Proust'un sekiz ciltte yapmaya
çalıştığını -ve yaptığını- Haiku'nun çok daha kısa bir biçimde yerine
getirdiğini söylemiş.
Haiku bir anın resmini gözünün önüne
getiren en güzel biçimlerden biridir. Japon resmine de bu gözle
bakıldığında özlerindeki benzerliği görmek için çok da bilmeye gerek
yoktur.
Haiku'nun
sinema ile etkileşimi girdiği anları düşünüyorum. Akira Kurosawa'nın
hayatını anlattığı kitabında Haiku'ya olan düşkünlüğünden bahsettiğini
hatırlıyorum. Kurosawa'nın filmlerinde Haiku'nun izlerini görebiliriz.
Tarkovsky'nin sinemasının da şiirden beslenen bir aşkınsallığı
barındırdığı düşünüyorum. Kendisi, babasının şair olmasından dolayı,
şiire küçük yaşta ilgi duyuyordu. Elimde somut bir kanıt yok ama
Tarkovsky'nin Haiku okumayı sevdiğinden, Haiku dizelerinden
etkilendiğinden eminim. Kendisinin sinemada yaratmaya çalıştığı şey tam
da Haiku'nun şiirdeki karşılığıydı.
Bir proje olarak 'Haiku filmleri' yapılabilir. Düşünmem gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder